Bu Bir Hırsızlıktır!
TÜİK bugün skandal niteliğinde bir enflasyon verisi açıkladı. Haziran ayı enflasyonunu insanların zekâsıyla alay edercesine yüzde 1,64 olarak açıklayan TÜİK, milyonlarca kamu çalışanı ve emeklisinin sofradaki ekmeğinden çaldı. Bunun adını net şekilde koyalım. Hırsızlıktır bu.
ENAG’ın%4.27 olarak tespit ettiği haziran enflasyonunu dörtte bir oranında düşük, %113 olan yıllık enflasyonu ise% 71 olarak gösterdiler. Haziran ayında yapılacak elektrik, akaryakıt, tekel zamlarını temmuz ayına erteleyerek düşük açıklayacakları haziran ayı enflasyonunu makulmüş gibi gösterdiler. Koca bir devlet manipüle edilmiş rakamlarla herkesin gözünün içine bakarak yalan söylüyor, çalışanın ve emeklinin alacağı enflasyon farkından çalıyor. Bu öyle bir hırsızlık ki gerçek enflasyon verilerine göre memurun alacağı enflasyon farkı %50’nin üstünde olması gerekirken bu sayısal veri oyunları nedeniyle sadece %19,3 oranında enflasyon farkı alabilecek. Yani öğretmen maaşı 52 bin lira olacakken bu veriler doğrultusunda 42 bin lira olacak.
Hükümet, yargı kararına rağmen ısrarla madde fiyat listesini açıklamadığı manipüle edilmiş enflasyon rakamları sayesinde öğretmenin cüzdanından her ay 10 bin lirasını çalacak. Altı ay boyunca enflasyon karşısında eriyen maaşların altı ay sonra telafi edilme yoluna gidilmesi yetmiyormuş gibi üstüne de el çabukluğu ile maaşlara en az %30’luk bir satır vuruluyor.
Çok büyük kul hakkına giriyorsunuz. Yazıklar olsun.
Yoksulluk sınırı 61 820, açlık sınırı 18 978 lirayken kamu çalışanı yoksulluk sınırının oldukça altında bir maaşa, asgari ücretli de açlık sınırının altında bir maaşa yaşamda kalma savaşı vermeye zorlanıyor. Orta sınıfı bilinçli biçimde tırpanlayarak yok etmeye çalışan hükümet, asgari ücretli ve emekliyi tamamen gözden çıkarmış gözüküyor. Vergi aflarıyla, yatırım teşvikleriyle hacimsiz biçimde zenginleştirilen üst sınıfın servet ve refahı her geçen gün yükseltilirken çalışan nüfusun yüzde 70’ten fazlası asgari ücret ve asgari ücrete yakınsayan gelirlerle açlıkla imtihan ediliyor.
Eşitsizliğe ve adaletsiz paylaşıma alan açan ekonomi yönetimi, tüm yükü sabit gelirli ve emeklinin omuzlarına yüklemekten vazgeçmelidir.
Özgür Eğitim-Sen olarak; Enflasyon rakamlarındaki kandırmacanın bir hırsızlık olduğunun bilinmesini istiyor, hakkımızı helal etmiyoruz. Kamu çalışanları ile emeklilerin maaş artışları ve asgari ücretin belirlenmesinde gerçek enflasyonun baz alınmasını talep ediyoruz. Hükümeti, kamu emekçisinin tüm kayıplarını telafi edecek ciddi ve sahici bir ek zam yapmaya davet ediyor ve hükümet yöneticilerine sesleniyoruz: Söylediğiniz yalanlara kamu çalışanının inandığını zannetmeyin. İnsanlar gerçek enflasyonu ev kiralarına, marketteki, pazardaki etiketlere, doğalgaz ve elektrik faturalarına bakarak çok net görüyor ve anlıyor. Dürüst ve gerçekçi olun!
Kıyıcı zamlar ve ağır vergilerle düşman gibi davranarak bilinçli bir yoksullaşmaya tabi tuttuğunuz sabit gelirlinin dayanacak gücü kalmadı, ARTIK YETER!
Özgür Eğitim-Sen Yönetim Kurulu