“HİZMET PUANI” HESAPLAMASINDA KEYFİLİĞE SON VERİLSİN!

 

 

 Fransa Kralı 14. Louis "Kanun benim!" demişti. MEB'de de ara ara karşılaştığımız tavır ve tutumlar söz konusu anlayışın devamı olarak değerlendirmek mümkün. Şube Müdürlüğü ile ilgili uygulanmayan sayısız mahkeme kararı buna örnek gösterilebilir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın "Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği"nin "hizmet puanları" başlıklı maddesini yorumlama ve uygulama şekli benzer keyfiliği sürdüren bir nitelikte.

Yönetmeliğin 40. maddesinin 6. fıkrasında "Zorunlu çalışma yükümlülüğünü yerine getirmek üzere zorunlu hizmet alanlarına atanıp zorunlu hizmet alanlarında fiilen görev yapmakta olan öğretmenlerden bu Yönetmelikte zorunlu hizmet alanları için öngörülen azami çalışma sürelerinin üzerinde görev yapanların hizmet puanları, görev yapmakta oldukları hizmet alanı için öngörülen puan dikkate alınarak azami çalışma sürelerinin üzerinde geçen ilk yıl için %25, ikinci yıl için %50, üçüncü ve sonraki yıllar için 0 artırılarak belirlenir" denilmektedir. 

Buna göre zorunlu hizmetini tamamlayan ve zorunlu hizmet bölgesinde çalışmaya devam eden öğretmenlere yönetmelikte belirtildiği şekilde ek hizmet puanları verilmesi gerekmektedir. Ancak uygulama da MEB, 2010 ve daha önceki yıllarda atanan sözleşmeli ve kadrolu öğretmenler "zorunlu hizmetten muaf" oldukları gerekçesiyle bahsedilen "ek puanı" alamayacaklarına hükmediyor. Yönetmeliğin dile getirmediği, herhangi bir kısıtlama ve şart ileri sürmediği bir alanda keyfe keder hüküm ihdas ederek uygulama yürütmek pek çok açıdan sıkıntılıdır. Öğretmenlerin lehine yorumlanması açık ve ortada iken aleyhte yorumlanması hem hak kayıpları oluşturuyor hem de iyi niyetten yoksundur. Diğer taraftan aleyhte yorumlama mantıksal açıdan tutarsızdır. Zorunlu hizmet bölgesine ilişkin getirilen bir pozitif uygulamadan yararlanma şartı olarak "zorunlu hizmet yükümlüsü olmak" şeklinde daraltmak izahı güç bir durumdur. Zira ek puan zorunlu hizmet bölgesinde çalışma şartına bağlanmamış, zorunlu çalışma yükümlüsü olup olmama ile ilişkilendirilmemiş. 

Örneğin Zorunlu Hizmet bölgelerinde çalışanlara "ek ders yüzde 25 fazla ödenir" denilmiş olsa, MEB'in bunu sadece "zorunlu hizmet bölgesinde çalışma yükümlülüğü olanlar" yararlanır şeklinde yorumlaması ve uygulaması nasıl mantıksız ve keyfi olursa "hizmet puanı" değerlendirmesi de bu açıdan mantıksız ve keyfi olmuştur.

ÖZGÜR EĞİTİM-SEN olarak MEB'i, hak kayıpları ve mağduriyet oluşturan bu keyfiliği akıl, mantık ve çalışanlarının menfaatleri doğrultusunda düzeltmeye çağırıyoruz.

 

                                                                       ABDULBAKİ DEGER

                                                            ÖZGÜR EĞİTİM-SEN GENEL SEKRETERİ