Öğretmenlik Meslek Kanunu Öğretmenlik Mesleğini Tehdit Ediyor
Öğretmenin hayrına tek bir maddenin yer almadığı Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağı, kimsenin görüşünü alma gereği duyulmadan, yasalaşmak üzere Meclis gündemine sunuldu. Öğretmenin özlük ve mali haklarını iyileştirmesi ve koruması, itibarını yükseltmesi, öğretmene karşı şiddete ciddi caydırıcılık getirmesi beklenen ÖMK, bunları sağlamaktan uzak olduğu gibi öğretmenin iş güvenliğini tehdit ediyor, cezalandırma maddeleriyle mobbingin önünü açıyor.
Bilhassa en tehlikeli madde olan 34. madde ile iş güvenliği yok sayılan öğretmenler,bir idarecinin veya herhangi bir velinin CİMER şikâyetine muhatap olduğunda işinden olmakla karşı karşıya bırakılıyor. 34. maddeye göre bir müfettişin beyanıyla yetersiz olduğuna hükmedilen öğretmen merkeze çekilerek, geri hizmete alınabiliyor. Her türlü art niyetli uygulamaya kapı aralayan bu madde kabul edilemez.
Aynı şekilde beşinci bölümde “ödül ve disiplin” başlığı altında yer verilen 24 ve 25. maddeler aylıktan kesme cezasını ve öğretmenliğin sona erdirilmesini çok kolay hale getirmektedir. “Öğrencinin ders başarısının değerlendirilmesinde taraflı davranmak” gibi rahatlıkla kötü niyetli kullanılabilecek bir gerekçeyle öğretmene aylıktan kesme cezası verilebilecek, “hayasızca hareketler” gibi her türlü kullanıma ve yoruma açık bir ibareyle açılacak soruşturmada öğretmenin meslek hayatı bitirilebilecek. Muğlak ifadelerle yer verilen bu ceza maddeleri keyfi uygulamaların önünü açacaktır. Öğretmenin başında demoklesin kılıcı gibi salınacak bu maddeler yandaş sendikanın operasyonel aygıtı gibi iş görebilecek, her türlü istismarın önünü açabilecek niteliktedir. Öğretmene savaş açan, öğretmeni itibarsızlaştıran bu maddeler kesinlikle kabul edilemez.
ÖMK’nın öğretmenler tarafından kabulünü imkânsız kılan diğer bir konu ise, eğitim fakültelerinde alınan eğitimi, girilen KPSS’yi, verilen onca emeği boşa çıkaran öğretmen akademilerinde bir yıl boyunca eğitim görme zorunluluğudur. Öğretmen akademilerinin en can alıcı kısmı ise öğretmenin atandıktan sonra akademide alacağı eğitim süresince sadece 14 bin liralık bir maaşa mahkûm edilmesidir. Açlık sınırının 20 bin lira olduğu bir ekonomik gerçeklikte asgari ücreti 2025’in şubat ayına kadar 17 bin liraya sabitleyen hükümet, öğretmenine asgari ücretin de altında bir maaşı layık görüyor.
Ayrıca ÖMK’nın en olumlu maddesi olarak görülen 3 numaralı Geçici Madde de çok ciddi bir uyanıklığı içeriyor. Buna göre kanun yürürlüğe girdiğinde öğretmenlikte 20 yılını tamamlayanlar başöğretmenlik için başvurabilecekler. Ancak başöğretmen olabilmek için 20. Maddenin 3. Fıkrasında belirtilen kriterlerden “uzman öğretmenlikte 10 yıl hizmeti olma” şartı dışındaki diğer şartları sağlamaları koşulu getiriliyor. Yani 20 yılını doldurmuş bir öğretmen başöğretmen olabilecek lakin Öğretmen Akademisi tarafından başöğretmenlik için verilen eğitimi tamamlama şartını yerine getirecek. 20 yıllık 30 yıllık hizmet süresi olan öğretmeni akademi eğitimine tabi tutmak öğretmenin kalan itibarını da aşındırmak, öğretmeni aşağılamaktır.
Yasalaşmak üzere meclise sunulan taslak bunlar gibi pek çok sorunu ve istismara açık maddeyi getirerek öğretmenleri tehdit ediyor. Çalışanların haklarını savunması gereken sendikalar belli ulufeler karşılığında temsil ettikleri kitleye ihanet ettiği için iktidar,öğretmenle efendi-köle ilişkisi kurmakta beis görmüyor. Özgür Eğitim-Sen olarak tüm kamu çalışanlarına sesleniyoruz: Mevcut sistem çürüme ve kokuşma üretiyor. Getirilen her yenilik öğretmenin aleyhine işliyor. Bu devran bu şekilde devam ettiği takdirde bizi sürü gibi görmeye ve sırtımızı kırbaçlamaya devam edecekler. Sonunda da baştan beri arzuladıkları gibi hepimiz asgari ücretli olacağız, prekaryalaşacağız. Verilmeyen haklarımızı dile getirmemiz bile ihanet suçlamalarıyla karşılanacak. Efendi-köle diyalektiğinden ancak pazarlık edebilecek güce ulaşabilirsek kurtulabiliriz. O yüzden, öğretmenin hakkını söke söke alabilecek bağımsız, bağlantısız sendikalara güç verme, kifayetsiz muhterislerin ise tüm yetkilerini sökme ve itibarsızlaştırma zamanıdır diyoruz.
Bekir Birbiçer
Özgür Eğitim-Sen MYK Üyesi