PaylaşınGazze’den Sonra İnsan Kalmak | Ali Aydın – Abdulbaki Değer
Özgür Eğitim-Sen
OKUL MU HAPİSHANE Mİ?

Yüksek duvarlar, demir parmaklıklar, tel örgüler… Hapishanelerde görmeye alışık olduğumuz bu görüntüler artık okullar için sıradan hâle geldi. Güvenlik gerekçesi üzerinden meşrulaştırılmaya çalışılan öte yandan pek çok okulda öğrencilerin okuldan kaçmalarını(!) engellemek için yapılan bu türden fiziksel düzenlemelere son verilmelidir. Öğrencilere mahkûm, öğretmenlere gardiyan muamelesi yapan bu tür mekânsal düzenlemeler kışlayı ve hapishaneyi çağrıştırmaktadır. Okulların fiziksel donanım ve mimarisine içkin olan bugünkü baskıcı ve otoriter görüntü bir an önce değiştirilmelidir.
Foucault, Modern dönemdeki bir dizi kurumsal düzenlemenin ortaya çıkardığı durumu “Büyük Kapatılma” olarak tanımlamıştı. İşçiler fabrikalarda, suçlular hapishanelerde, askerler kışlalarda, hastalar kliniklerde ve çocuklar/gençler okullarda kapatılmışlardı, söz konusu kurumlar bu kapatılmanın mekânlarıydı. Bugün okulların mimari yapısındaki olumsuz görüntüler iktidar ve mimari arasındaki olumsuz ilişkinin birer örnekliğini sunarken buna bir de tel örgülerin ve parmaklıkların eklenmesi son derece vahimdir. Güvenliği tel örgülerle sağlayacağını düşünmek güvenlik sorununu ve bu sorunun temelini de hiç anlamamak anlamına gelmektedir.
Özgür Eğitim-Sen
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM