Size Teşekkür Etmiyoruz Hakkımızı İstiyoruz!

“Memurlarımıza zaten gerekli ek artışlar yapıldı ve bu ek artışlardan dolayı memurlar bize teşekkür ediyor.” Bu sözler memur ve emeklilerin umutla ek zam açıklamasını beklediği Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati tarafından birkaç gün önce dile getirildi.
Bakan Nebati bugün de “Asgari ücrete yüzde 50 zam yaptık, kamu görevlileriyle çok güzel bir anlaşma yaptık, şimdi sıra emeklilerde. Onların da hakkını vermek lazım.” dedi.Her iki açıklamanın da ana fikri şu: Memurlarla çok güzel bir sözleşme yaptık (yüzde 5), ek zam da verdik (38 TL). Zaten bu zamlardan dolayı bize dönüp dönüp teşekkür ediyorlar.
Bakan beyin memurlardan kastı Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın.
Toplu sözleşmede yüzde 38+600 TL seyyanen+yüzde 6 refah payı isteyip sadece 5+7’ye imza atan sonra da mahcup olma gereği bile duymadan imza attığı rezaleti “Bu zamana kadarki en karlı sözleşme!” şeklinde niteleyerek teşekkür için saraya koşan Ali Yalçın.
Memurun maaşında indirim yapan sözleşmeye imza atıp öğretmenin 4600 TL maaş almasına neden olmamış gibi bir hafta sonra yoksulluk sınırını 8.135 lira olarak açıklayan Ali Yalçın aynı zamanda.
Son olarak hükümet asgari ücretten gelir ve damga vergisi alınmamasına yönelik düzenleme yaparken tüm maaşların asgari ücret tutarı kadar kısmını da kapsama almasını büyük vergi indirimi gibi sunarak yine cumhurbaşkanına teşekküre koşmasını Bakan Nebati işte böyle değerlendiriyor: “Memurlarımıza ek artışlar yapıldı, bize teşekkür ediyorlar.”
Aynı sendikacı yeni fark etmiş olacak ki, “Vergi indiriminden memurun cebine 38 lira girecek bu mu zam?” benzeri sorular soran twitler atıyor, tepki gösterirmiş gibi yapıyor.
Yıllardır iktidarla işbirliği yaparak imzaladıkları altı sözleşmede de memurun hakkını masada bırakan bir yetkili sendikadan memurun hayrına bir gayret göstermesini beklemiyoruz. Ciddiye de almıyoruz. Fakat hükümetten hakkımızı istiyoruz! Ekonomik kriz nedeniyle eriyen maaşlarımıza ek zam verilmesini talep ediyoruz.
Hesap çok açık: Yeni başlayan sözleşmeli öğretmen 2013 yılında 1179 dolar kazanırken, bu kazanç 2015’te 808 dolara düştü. Aynı öğretmen 2021 yılı Ocak ayında 652 dolar, Aralık ayı itibariyle de ayda ancak 383 dolar kazanabiliyor. Son üç aylık süreçte tüm ürünlere gelen yüzde yüzün üzerindeki zamların da yansımasıyla orta sınıfın çöktüğünü ve yoksulluk sınırının altında bir yaşam mücadelesine terk edildiğini görüyoruz.
Özgür Eğitim-Sen olarak yıllardır hükümetin asgari ücreti temel ücret haline getirmeye çalıştığına dikkat çektik fakat bu uyarılarımız abartılı bulundu. Maalesef artık herkes bu gerçekle yüzleşmiş bulunuyor.
Şöyle izah edelim: Son dört yılda asgari ücrete sırayla yüzde 26, 26, 21.5 ve 50.5 oranlarında zam yapılırken aynı dönemlerde memura yüzde 9, 8, 6 ve 12 artış yapıldı. Yüzde 50 oranındaki son zamla birlikte asgari ücret 4253 lira oldu. Peki, sözleşmeli öğretmen maaşı ne kadar? 4600 lira. Böylece, çalışan nüfusun yüzde 50’si asgari ücretli iken artık yüzde 70’i asgari ücretli hale getirilmiş oldu.
Özgür Eğitim-Sen olarak; yandaş sendikanın her fırsatta teşekkür etmesini tüm memurlara teşmil ederek 38 liralık vergi indirimini ek zam diye sunma kolaycılığına kaçan hükümeti uyarıyoruz: Özgür Eğitim-Sen olarak tüm kamu çalışanlarının ve sefalete terk edilen emeklilerin hissiyatına tercüman olarak diyoruz ki; Bizler size teşekkür etmiyoruz, hakkımızı istiyoruz!
Milyonlarca memur ve memur emeklisini büyük bir geçim sıkıntısı içine soktunuz. Konu her açıldığında, “Enflasyona asla ezdirmedik!” dediğiniz memurun maaşı enflasyona yenik düştü, yapılan zamlar karşısında yüzde yüze yakın eridi.
Hükümet olarak bu ürkütücü tablonun müsebbibi sizsiniz ve bu taloyu değiştirmek zorunda olan da sizsiniz!
Özgür Eğitim-Sen Yönetim Kurulu