Tevhid-i Tedrisat Kaldırılsın!

95 sene önce 3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği Yasası) ile tüm eğitim kurumları Maarif Vekâleti’ne bağlandı.
Türkiye’de bir eğitim kamuoyundan söz etmemiz mümkün olmadığı için böyle bir adımın mahiyeti üzerine bir tartışmanın yapılmıyor oluşu bizleri şaşırtmıyor.
Hem eğitimci olarak eğitim camiası içinde tecrübe ettiğimiz kadarıyla hem de sendikal mücadele içindeki tanıklığımız ile şunu çok net bir biçimde kavradık: Söz konusu eğitim olduğunda Türkiye’de ideolojik farklılıklar bir nitelik farkına neden olmuyor. Eğitim ile ilgili çeşitli toplum kesimlerinin meseleyi tartışma düzeyi, esastan bir farklılığa işaret etmediği gibi bırakın bugünü kavramayı, dünü bile anlamaktan uzak görünmektedir. Yüz sene önce, Osmanlı’nın son döneminde, dönemin aydınlarının eğitim ile ilgili tartışmalarına baktığımızda, bugün yaşamakta olduğumuz hafıza ve seviye kaybına hayıflanmamak, üzülmemek elde değil.
Bilginin üretimi ve aktarımı ile ilgili tek bir merkezin tekel oluşturup tüm bilgi yollarını güçsüz bırakarak tek bir yol ve yöntem dayatmasının bir toplum açısından yarattığı maliyet henüz eğitim gündemimizde yok. Eğitimin tefekkür kaçkınlarının uğraş alanı haline geldiğini acı bir biçimde gözlemliyoruz. Dolayısıyla yakın bir gelecekte de gündemimizin bir derinlik kazanacağına dair en küçük bir emareye rastlamıyoruz. Ne var ki Özgür Eğitim-Sen kuruluşundan bugüne zaten bu çorak iklimde bir vaha olmak için var. Bu nedenle yüklenmiş olduğumuz sorumluluğun gereği olarak söz alıyoruz: Tevhid-i Tedrisat Kaldırılsın!
Toplumu sürülmeyi bekleyen bir tarla olarak gören ve otoriter toplum mühendisliğinin eski dünyaya ait bir aparatı olan bu kanun eğitim gibi bu ülkenin son 300 yılının sancısı olan bir konuda her türlü alternatif modellemeleri de daha doğmadan boğmaktadır. Nefes alabileceği gözenekleri kapatılarak nefessiz kılınan eğitim sahası bu haliyle çölleşmiştir.
Oysaki günümüz dünyasında hem bilginin kendisi hem üretimi ve aktarımına dair esaslı ve köklü değişimler yaşanmakta. Bugünün riskleri, dünün elzem ve zorunlu görülen kontrol mekanizmalarının vidalarını teker teker söküyor. Tevhid-i Tedrisat’tın da ötesinde bugün eğitim fikrinin kendisi ciddi bir aşınma içinde ve kanamalı hâlde. Bu şartlarda Tevhid-i Tedrisat’tan medet umanlar bir yana, eğitim ile ilgili teklifi olan herkesin sorgulaması gereken bir eşikteyiz. Ancak tanımadığınız ve tanımlayamadığız bir durumu sorgulayamazsınız, sorgulayamadığınız bir şeye de temas edemezsiniz. Tıpkı Türkiye’de bugün eğitim ile ilgili tartışmaların bize gösterdiği gibi.
Özgür Eğitim-Sen olarak Tevhid-i Tedrisat’ın 95.yılında bu kanunun kaldırılmasını teklif ediyoruz!
Çünkü; Neyi öğreneceğimize biz karar vermeliyiz !
Çünkü; Bilgiye giden sayısız yol ve yöntem vardır !
Çünkü; Akredite Hakikat, herkesin Hakikati kılınamaz !
Özgür Eğitim-Sen Yönetim Kurulu