Özgür Eğitim-Sen

Üniversitelere hakikaten sahip çıkalım !

27.11.2016
A+
A-
Üniversitelere hakikaten sahip çıkalım !
 
 
 Özgür Eğitim-Sen Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Eğitim Sekreteri Ali AYDIN geçen hafta Ankara Üniversitesi Cebeci yerleşkesinde bir grup öğrencinin mescitte toplanan Müslüman kız öğrencilere yönelik saldırısını değerlendiren bir yazı kaleme aldı.
 
Yazının tam metni
 
“Sosyalist öğrenciler Cebeci yerleşkesine sahip çıktı, gerici çeteleri kovdu”
 
Yukarıda, 8.sınıf illegal bir Marksist örgüt bildirisinden alınmış gibi duran tırnak içindeki ifade, Sol isimli gazetenin geçen hafta Ankara Üniversitesi mescidinde, kendi hallerinde toplanan bir grup kız öğrenciye yönelik gerçekleştirilen saldırıyı, haberleştirme biçimi. 
 
Gazeteden Sosyalist olduklarını öğrendiğimiz, kendilerini farklı topluluk adları ile ansalar da ‘mescit basmak’  hususunda tam bir ittifak içinde olan bir grubun saldırısı söz konusu olan. Mescit basmakla iftihar eden bu öğrencilerin Sosyalist kimliklerinin altını gazete özenle çizmiş. Biz de bunu özellikle belirtelim ki hem başka düşüncedeki öğrenciler zan altında kalmasın hem de hakikaten yüz kızartıcı bir tahammülsüzlüğün özneleri havada durmasın, kim oldukları, hangi ideoloji ile rabıtaları olduğu aşikâr kılınsın. Kendileri dışında farklı gördükleri herkes ve her şey ile kavgalı bu grubun örgütsel membaları muhtelif olsa da mutlak olan duruşları ancak “nefret suçu” kapsamında mülahaza edilebilecek olan İslamofobi ile ilişkili. 
 
Türkiye’de özellikle üniversitelerdeki örgütlenmesi ve bazı basın yayın kuruluşlarındaki görüntüsü ile ortaya koyduğu performansa baktığımızda Sol, iki şeyi sıkı sıkıya temellük etmiş görünüyor. İlki Nasyonel Sosyalistleri çağrıştıran bir “ayrımcılık” histerisinin Türkiye acenteliği. İkincisi, İslam ile ilişkili gördüğü her sembol karşısında İslam’ı, Müslümanları terörize etme gayretkeşliğinde ortaya çıkan İslamofobi.  
 
Habere göre “mescit”, “başörtülü kız öğrenci” bu örnekte olduğu gibi yan yana gelince, bu primitif grup saldırılarının IŞİD’e karşı olduğunu söylemiş. Suriye denildiğinde, hepsi bir ağızdan “Yaşa Beşşar !” diye bağırmaktan imtina etmeyecek adamların bu IŞİD karşıtlığını da siz hesap edin artık! 
 
Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş’e de çok öfkelilermiş! 
 
Nedeni Erkan İbiş’in kişisel twitter hesabından yaptığı açıklama. 
 
Ne demiş Rektör Bey: "İnsanların kutsalıyla, inancıyla, ibadetiyle, değerleriyle alay etmek, bunlara engel olmak; ifade ve protesto özgürlüğü olarak kabul edilemez." 
 
Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş bu sözleriyle sadece demokratça bir ifadeyi dile getirmemiş, insan olmanın asgari vasatına da işaret etmiş. Cebeci yerleşkesinde toplanan grup içinden söz alan bir öğrenci, "Rektör İbiş okuldaki gerici grupları destekleyen tweet paylaştı, eğer kendisinin kutsal değeri IŞİD bayrağıysa, bizim rektörümüz değildir. Okulumuzda gericilik propagandasına izin vermeyeceğiz" demiş. 
 
Gördükleri her sakallıyı -kim ve neci olduğu önemli değil, kriter belli: sakallı-  IŞİD’çi diyerek yaftalayan bu yozluk, üniversite gibi her türden görüşün bir özgürlük ikliminde bir arada olacağı bir mekâna yakışmıyor. Kendi ideolojileri doğrultusunda üniversiteyi toplama kampı kıvamına getirmek isteyen bu tür grupların fiziksel şiddete uzanan eylemlilikleri kriminal bir durumdur. 
 
 
Fiziksel şiddet üzerinden diğer öğrencilerin özgürlüklerine, üniversite içindeki varoluşlarına yapılan bu tür saldırılar hoş görülmemeli ve etkin bir biçimde nefret suçunun tarafı haline gelmiş, fiziksel şiddeti “demokratik eylem” olarak pazarlayan bu tür özgürlük düşmanı gruplar ile mücadele edilmelidir.
 
Cebeci yerleşkesi başta olmak üzere üniversitelere hakikaten sahip çıkalım! 
 
Ali AYDIN
MİLAT / 09.12.2015
 

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Whatsapp Destek
1
Whatsapp Destek Hattı
Üyelik işlemleri için Whatsapp iletişim hattımız