Vergi Dilimi Yüzde 15’e Sabitlenmelidir!

Son altı dönem toplu sözleşmelerinde hükümet ve hükümetin besleyip büyüttüğü sendika kafa kafaya verip buçuklu oranlardaki artışlarla öğretmenin maaşını önce yoksulluk sınırına çektiler sonra da açlık sınırına dayandırdılar. Açlık sınırının altında yaşamın reva görüldüğü asgari ücretli ile en düşük ücretli memur grubunda yer alan öğretmenin geliri arasındaki makas neredeyse kapanmak üzere. Ev kiraları büyükşehirlerde 8 bin-10 bin-12 bin aralığına çıktı. 8.800 TL maaş alan bir sözleşmeli öğretmenin İstanbul, İzmir, Ankara gibi metropollerde geçinebilmesi imkânsız hale geldi. Maaşın tamamını kiraya verip ek ders ücretiyle ayı geçirmeye çalışan öğretmenin bu hallere düşmesine neden olan herkes maşeri vicdanda mahkûmdur.
Öğretmeni yek ekmeğe muhtaç eden hükümet, büyük şirketleri ve dev sermaye gruplarını bol keseden vergi indirimleriyle ihya ederken sabit maaşlı memurdan artan oranlı biçimde ezici bir vergi alıyor. Yılın başında yüzde 15 ile başlayan vergi dilimi önce yüzde 20’ye, yılın son dört ayında da yüzde 27’ye çıkıyor. Temmuz ayında 11.363 TL maaş alan ¼’ündeki bir öğretmenin maaşı Aralık ayında 9.858 TL’ye düşüyor. Yeni başlayan bir sözleşmeli öğretmen Temmuz ayında 10.272 TL alırken Aralık ayına ulaştığında eline sadece 8.550 TL. geçiyor. Devlet eğitimciden her ay 1.500 TL’yi geçen miktarda fazladan vergi alıyor. Maaşlar yükselmesi gerekirken her geçen ay biteviye düşüyor. Bu nasıl olabilir? Böyle bir vergi politikası vicdansızlıktır, eziyettir, zulümdür.
Sabit gelirli çalışandan vergi alırken kılı kırk yaran hükümet adeta sineğin kanadından yağ çıkarıyor. Bir sonraki yıl alacağı vergilerin artış oranını belirlerken bonkör davranan hükümet, gelir vergisi tarifesini belirlerken olabildiğince cimri davranıyor. 2021 yılında yeniden değerlendirme oranı yüzde 36,2 olarak belirlenmiş olmasına rağmen vergi dilimlerindeki miktarlar sadece yüzde 33 oranında artırıldı. Enflasyon yüzde 80’lere çıktığı halde yıl içinde herhangi bir güncelleme de yapılmadı. İlk dilim 24.000’den 32.000’e çıkarılırken ikinci dilim 53 binden 70 bine çıkarıldı. Yıl içinde artan enflasyona rağmen bu miktarlar yükseltilmediği için ilk üç aydan itibaren öğretmen maaşları yüzde 20’lik dilime girmiş oldu.
Ayrıca Devlet, hem enflasyon farkı ödemelerini 6 ay sonra başlatarak hem de her geçen ay daha fazla vergi alarak memurun maaşını tırpanlayıp kuşa çeviriyor.
Yıllık enflasyon yüzde 84 olmasına rağmen 2022 Yılı Yeniden Değerleme Oranını yüzde 122,93 olarak açıklayan hükümetin vergi dilimi oranlarını da yüzde 122,93 oranında artırıp artırmayacağının takipçisi olacağız.
Kıyıcı zamlar ve ağır vergi yükü altında ezilen kamu çalışanının en azından vergi yükünün hafifletilmesi adına, vergi dilimi yüzde 15 olarak sabitlenmelidir. Sabit oranlı olan “Kurumlar Vergisi” gibi çalışandan alınan “Gelir Vergisi” de sabit oranlı olmalı, sosyal adaleti yok sayan vergi dilimi adaletsizliği bir an önce giderilerek bilinçli bir yoksullaştırmaya tabi tutulan kamu çalışanlarının uğradıkları hak mağduriyetleri giderilmelidir.
Özgür Eğitim-Sen Yönetim Kurulu