VERGİ DÜZENLEMESİ GELİRİNE GÖRE VERGİ ANLAYIŞINA AYKIRI

Özgür Eğitim-Sen son vergi düzenlemesiyle birlikte ortaya çıkan tabloya tepki gösterdi. Vergi dilimi düzenlemesinin çalışanlar için zulme dönüştüğünü belirten Özgür Eğitim-Sen MYK Üyesi Bekir Birbiçer, vergi dilimi düzenlemesinin gelirine göre vergi anlayışına da aykırı olduğunu belirtti. MTV zammının vergi dilimi uygulaması yanında devede kulak olduğunu söyleyen Birbiçer, yeni düzenlemeyle birlikte öğretmenin yılın son dört ayında 630 TL’yi bulan bir kayıp yaşayacağının altını çizdi.

2018-2020 dönemini kapsayan yeni Orta Vadeli Program büyük tartışmaları beraberinde getiren sürpriz zamlarla birlikte açıklandı. Açıklanan zam paketinin içerisinde fırtınaları koparan binek otomobillere Motorlu Taşıtlar Vergisine (MTV) getirilen yüzde 40 oranındaki zam oldu. MTV’ye getirilen zammın büyük tepki alması esas darbenin gölgede kalmasına yani büyük balığın gözden kaçmasına neden oldu. Tüm çalışanları etkileyen ve MTV’den çok daha etkili ve kalıcı olan darbe vergi diliminin 3. Kademesinin yüzde 27’den yüzde 30’a yükseltilmesiydi.

VERGİ DİLİMİ UYGULAMASI ÇALIŞANA ACIMASIZCA UYGULANIYOR

Özgür Eğitim Sen, toplu sözleşme görüşmeleri sürecinde ‘’vergi dilimi zulmüne son verilmeli’’ başlıklı basın açıklamalarıyla vergi diliminin yüzde 15’e sabitlenmesi ve önceki yıllarda vergi dilimi uygulamasından kaynaklanan kayıpların telafi edilmesi taleplerini dile getirirken hükümet tarafından tam aksi yapıldı ve 27’lik üçüncü dilim 30’a yükseltilerek zulmün çıtası yükseltildi. Acımasız bulduğumuz vergi dilimi uygulamasının memurun, bilhassa da en düşük ücretli memur grubunda yer alan öğretmenin her geçen gün biraz daha yoksullaşmasına neden olduğunu her platformda feryada dönüştürmüşken, hükümet bu yoksullaşmayı yetersiz bulmuş olmalı ki üç puanlık inanılması zor bir artış daha gerçekleştirdi. Çalışanların kahir ekseriyetinin vergi dilimi kesintileri hakkında bilgisiz olması nedeniyle MTV gündeminin gölgesinde kalan bu artışın nasıl bir boyuta sahip olduğunu anlaşılır şekilde izah etmeye çalışalım.

DÜZENLEMEDEN SONRA ÖĞRETMELERİN YILIN SON 4 AYINDA KAYBI 630 TL

Maliye bakanlığı gelir vergisi dilimini bu yıl 13 bin TL ile sınırladı. Yani çalışanlar 13 bin liraya kadar yüzde 15 vergi ödüyor. 13 bin TL gelir elde ettiği anda vergi kesintisi yüzde 15’den 20’ye çıkıyor. Kazancı toplamda 30 bin TL’ye çıktığında da önceden 27 iken artık yüzde 30 vergi kesilmeye başlıyor. Şöyle örneklendirebiliriz:

Maaşı ve ek dersi ile bir öğretmen nisan ayında yüzde 20’lik dilime giriyor, ağustos ayı itibariyle de artık yüzde 30’luk dilime giriyor. Yılın son dört ayında eskiye göre % 3 daha fazla olan bu kesinti öğretmene 477 TL’ye mal oluyor. Yetiştirme kursu da veriyorsa % 3 artışın maliyeti 630 TL’ye çıkıyor. Hesap bu kadar açık ve net olarak ortada. Orta sınıf arabası olan bir memur en fazla 100-150 TL. civarı MTV farkı öderken vergi diliminin 3 puanlık artışından 630 TL kayba uğruyor. Bu çok acımasızca bir uygulama olduğu kadar çok kurnazca da bir hamledir. Yarın MTV zammında revizyona gidiyoruz, zammı düşürüyoruz, kapsamını daraltıyoruz deyip milletin tepkisini dindirecekler fakat  % 3’lük vergi dilimi artışı kalıcı bir şekilde maaşları eritmeye devam edecek.

Hükümetin böylesi bir vergi artışını toplu sözleşme görüşmeleri sonrasında açıklamış olması ayrıca gündeme alınması ve sorgulanması gereken skandal hükmünde bir adaletsizliktir. Toplu sözleşmede enflasyonun altındaki buçuklu zam ile verdiğinin fazlasını sadece vergi diliminde yaptığı oynama ile almış olan hükümet, yarım puanlık bir artışı bile yapmamak için bütçe dengelerini gündeme getirirken bu yapacağı fahiş artışları dikkate almış mıydı acaba?

DÜZENLEME GELİRİNE GÖRE VERGİ ANLAYIŞINA AYKIRI!

Hükümetin yüzde 35 olan 4. Kademe vergi dilimini değil de 27 olan 3. Kademeyi yükseltmiş olması geliri yüksek memurun korunup kollandığının göstergesi olmuştur. Ayrıca 3. Kademenin 30’a yükseltilmesiyle üst gelir grubuyla alt ve orta gelir grubu arasındaki vergi dilim farkını %8’den % 5’e düşürmüşlerdir. Böylece maalesef gelirine göre vergi anlayışı da, vergi adaleti ilkesi de berhava olmuştur.

Resmi enflasyon ortalama yüzde 11’i, reel enflasyon yüzde 20’leri aşmışken nedense vergi dilimine giren gelir miktarı neredeyse hiç artmıyor veya yüzde bir artıyor. 2016’da 12.600 olan 15’lik dilim barajı 2017’de sadece 13.000’e çıkarılırken 30 bin olan ikinci kademe sabit tutularak artırılmadı.

BÜYÜK ŞİRKETLER VERGİ AFFIYLA KURTARILIRKEN OLAN DAR GELİRLİ MEMURA OLUYOR

Büyük şirketleri vergi aflarıyla ihya ederken memuru, en fazla yüzde 15 ödemesi gereken gelir vergisini yüzde 30 olarak ödemek zorunda bırakıyorlar. Bu kıyıcı zamların altında ezilen orta sınıf, alım gücünün düştüğünü ciddi şekilde hissedecek, tüketimi azalacak, bunun da esnafa ve piyasaya yansıması sert olacaktır. Hükümet, Toplu sözleşmelerde kılı kırk yarıyor zam vermiyor. Çalışanı enflasyona ezdiriyor. Refahtan pay koklatmadığı gibi her geçen sözleşmede biraz daha fakirleştiriyor.

VERGİ DİLİMİ ZULMÜ MTV ZAMMINA RAHMET OKUTUR!

MTV ile kamuoyunu oyalarken arka planda vergi dilimi müdahalesiyle MTV zammına rahmet okutacak bir operasyon yapıyor. Toplumun kesesini ciddi şekilde sarsacak düzenlemeleri yaparken savunma bütçesi için gerekli diyerek milletin manevi duygularını harekete geçiriyor, zamları eleştirenin vatan haini muamelesi görmesini sağlıyor, kuru hamasetle sesleri kısacağını düşünüyor. Fakat Savunma Bakanlığı ikinci lig futbol kulüplerinden birine kameraların önünde 2 milyon 250 bin liralık yardım yaptığında halkı rencide etmiş, duygularını istismar etmiş oluyor. Kaynak sağlamak için bin çeşit yol varken en kolay olanı tercih edip zam ve vergi artırımına gidiyor, onu da olabilecek en adaletsiz yöntemlerle yapıyor.

ÖZGÜR EĞİTİM SEN olarak; son yapılan fahiş vergi zamlarını ve zaten doğası gereği adaletsiz olan vergi dilimi sistemindeki artışın kabul edilemez olduğunu kamuoyu ile paylaşıyoruz. MTV zamlarında yeni bir düzenlemeye gidileceğinin sinyallerinin verildiği şu günlerde vergi dilimindeki üç puanlık artışın da kaldırılmasını ve vergi diliminin yüzde 15 ile sabitlenmesi talebimizi yineliyoruz. ‘’İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’’ ilkesini hatırlatarak dar gelirli insanların daha fazla yoksullaşmasının önüne geçilmesini istiyoruz.

Bekir BİRBİÇER

ÖZGÜR EĞİTİM-SEN MYK ÜYESİ

04.10.2017