BAKANLIK HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ YİNE YANLIŞ YAPIYOR

 

 

      Bilindiği gibi Milli Eğitim Bakanlığı 4 Temmuz 2013’te Eğitim Kurumlarına Yönetici Atama Yönetmeliği yayınlamıştı. Sendika olarak yönetmeliğin yayınlanmasını müteakip yönetmelikteki yanlışları ifade eden bir açıklamayı paylaşmıştık. O açıklamada bakanlığın bazı kesimleri mutlak surette mağdur edeceğini söylemiştik ve şimdi maalesef haklı çıktık. Zira bu yönetmelik bu haliyle uygulandığında kaçınılmaz olarak mağduriyetler oluşturacaktı.

    

Yönetmelikteki önemli problemlerden biri eğitim kurumlarına yönetici atmada öncelik meselesiydi. Öncelikle sınava dayalı atamalar mı, norm fazlaları mı yoksa isteğe bağlı atamalar mı yapılacaktı? Bu çok önemliydi. Bakanlık yönetmeliği yayınladıktan sonra aslında uygulamanın nasıl olması gerektiğine dair bir genelge ve hatta en sağlıklısı, bir atama kılavuzu yayınlamalıydı. Aksi halde atamalarda birliktelik sağlanamazdı.Maalesef bakanlık bunu yapmayınca şu an geldiğimiz noktada atamalarda tam bir karmaşa söz konusu.

     

Gerçi bakanlık 7 Temmuz 2013 günü Müsteşar Yusuf Tekin imzalı bir yazı yazarak atama önceliğini belirtti. Bu yazıya göre bakanlık;

1-Kurum tiplerinin belirlenmesi.

2-Sınava dayalı yönetici atamaları.

3-Norm kadro fazlası yönetici atamaları.

4-İsteğe bağlı yer değiştirmeler.

5-Rotasyona bağlı yer değiştirme işlemleri.

Şeklinde bir atama takvimi oluşturulmuştur.

   

   Ancak yazı ayrıntılı bir genelge ya da uygulama kılavuzu olmadığından bir çözüm sağlanamadı. Şu an itibariyle Her il kendi kafasına göre işlem yapmış durumda bazı iller hala münhalları ilan etmemişken, bazı iller ise her ne kadar bakanlığın yazısına uygun olarak önceliği sınava dayalı atamalara vererek duyurularını yapmışsalar da bir kısmı münhal okulları(normları)ilan etmişler bir kısmı ise münhal okulları ilan etmeyerek sadece atma takvimini ilan etmiştir.

  

Özgür eğitim –sen olarak defalarca bakanlığın özellikle yönetici atmalarında kaosa neden olmaktan başka bir iş yapmadığını söyledik. Bunun da temel nedeni bakanlığın hiçbir zaman hakkaniyete uygun her kesimin üzerinde ittifak edebileceği bir atama sürecini başlatma niyetinin olmasına bağlı olduğunu ifade ettik.

  

Şu an itibariyle  bile –yönetmelikteki bir çok yanlışa rağmen -bakanlığın sürece müdahale etmesi halinde atama süreci sağlıklı bir şekilde yürütülebilir.Bu da bakanlığın yayınlayacağı ayrıntılı bir genelge veya bir uygulama kılavuzuyla mümkün olabileceğidir.Aksi halde bakanlık yeni bir kaosun başlatmış olacaktır.Bu kaosta ne mi olacak?: mahkemeler,kararlar,hak iadeleri, ve neticede eğitim –öğretim sürecini ciddi manada etkileyecek yöneticilik sorunları…

 

Bir somut örnekle meseleyi açıklayalım. Mevcut yönetmeliğe göre: MADDE 22 – (1) Norm kadrosu kaldırılan veya herhangi bir nedenle norm kadro fazlası haline gelen yöneticiler, Ek-1 Yönetici Değerlendirme Formuna göre hesaplanan en düşük puandan başlanarak belirlenir. Bu yöneticiler, valiliklerce, talepleri ve hizmet gerekleri birlikte değerlendirilerek atanma şartlarını taşıdıkları uygun görülecek eğitim kurumu yöneticiliklerine öncelikle atanırlar.” Demesine rağmen Müsteşar Yusuf TEKİN imzalı atama önceliği yazısında ise atma önceliğini sınavı kazananlara vermiştir. Bu açıkça norm fazlası olanları mağdur edecektir. Bakanlık bu şekilde kendi yayınlamış olduğu yönetmeliğe bile uymamaktadır.