PaylaşınGazze’den Sonra İnsan Kalmak | Ali Aydın – Abdulbaki Değer
Özgür Eğitim-Sen
Beden Eğitimi Dersini Kaldırmak Hangi Akla Hizmet?

Milli Eğitim Bakanlığı Meslekî ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü, 28.01.2014 tarihli ve 390264 sayılı “Haftalık Ders Çizelgelerinde Yapılan Düzenlemeler” konulu yazıyla, Meslek Liselerinin 10. sınıflarında Beden Eğitimi dersini hiçbir pedagojik gerekçeye dayanmaksızın kaldırdı.
Beden Eğitimi dersinin kaldırılması, MEB’in eğitim alanına ilişkin masa başı düzenlemelerinin tipik bir örneğidir. Meslek Liselerinin haftalık ders saatinin 44 saati bulduğu düşünülürse öğrencilerin ağır müfredat ile karşı karşıya kaldıkları aşikârdır. Çoğu fiziksel açıdan yetersiz ve donanım açısından eksik okul binalarına öğrencileri istifleyerek ve bu koşullarda müfredatı ağırlaştırarak herhangi bir başarı elde edilmediği zorunlu eğitimin tarihi ile de sabittir. Hal böyleyken fiili olarak öğrenciler için bir rahatlama ve nefes alma imkânı anlamına gelen Beden Eğitimi dersinin kaldırılmasının izahı yoktur. Öte yandan bu karar ile birlikte liselerde bu derse giren öğretmenler açısından bir mağduriyetin oluşacağı aşikârdır. Hem öğrencileri hem de bu derse giren öğretmenleri “Biz yaptık oldu!” keyfiliğinin nesnesi kılmaya hiç kimsenin hakkı yoktur.
Bir taraftan Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın ortaöğretim beden eğitimi dersi öğretim programında ‘Fiziksel etkinliklerin insan yaşamının önemli bir boyutunu oluşturduğu ve örgün eğitim sürecinin bir parçası olduğu kabul görmüş ve bilimsel olarak ortaya konmuştur.’ diyeceksiniz; diğer taraftan, izahını bile yapamadığınız kararların altına imza atacak ve bu imzanın olası sonuçlarını hiçbir biçimde düşünmeyeceksiniz.
Türkiye’de eğitim, otoriter ve militer bir karakterdedir. Fiziki yapıdan okul-öğrenci ilişkisine, ders içeriklerinden öğretim tekniklerine kadar, otoriter ve militer hava öğrenciler tarafından tüm bir eğitim süresince teneffüs edilir. Sistem içerisindeki her şeyin buna hizmet ile münasip bir işlevselliği vardır ve tam da bu kurgu ile her şey sakatlanmıştır. Beden Eğitimi dersinin işlevi, beden eğitiminin 30’lu yıllardaki popülaritesi, militer bir ruh ve dönemin yükselen ideolojilerinin etkisi ile çarpıtılmıştır. Beden Eğitimi dersi, çocukların fiziksel ve zihinsel gelişiminin bir parçası olarak değil, okullardaki törenlerin askeri törenlerdeki gibi bir intizam ile icra edilmesinin aracısı kılınmıştır. Ancak fiili olarak bu ders, öğrencilerin çoğunlukla sevdikleri, ders yükünden ve sıkıcı okul ortamından bir nebze kurtuldukları bir etkinlik anlamına da gelmektedir. Yapılması gereken öğrencilerin sportif becerilerinin geliştirilmesi yönünde uygun imkânların sunulması ve beden eğitiminin asli işlevine uygun bir içeriklendirme ile Beden Eğitimi dersinin desteklenmesidir.
Bu kararı alanları herhangi bir Meslek Lisesine giderek tıpkı haklarında kararlar aldıkları öğrenciler gibi 8-10 saat tahta sıralarda oturmaya ve o günün derslerini bu şekilde dinlemeye davet ediyoruz. Hem öğrencilerle hem de işleri ile ilgili bir belirsizliğe mahkum edilen Beden Eğitimi öğretmenleri ile empati kurmak bu kadar zor olmamalı.
Bu vesile ile Özgür Eğitim-Sen olarak yapılan bu düzenlemeyi şiddetle kınıyor ve düzenlemenin kaldırılması noktasında her türlü mücadeleyi vereceğimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Ali AYDIN
Özgür Eğitim-Sen Genel Örgütlenme Sekreteri
23.02.2014
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM