PaylaşınTürkiye derin bir ekonomik krizin içinde can çekişiyor, öğretmenler sosyal-ekonomik...
Özgür Eğitim-Sen
ELEKTRİĞE, DOĞAL GAZA VAR. ÇALIŞANA YOK!

Zamlar ardı ardına gelmeye başladı. Elektriğe yüzde on, doğal gaza yüzde on dört zam yapıldı. Dolayısıyla bundan tüketim maddeleri de payını almaya başladı. Hükümet önceki hükümeti zamları otomatiğe bağlamakla suçluyordu. Kendisinin formülü ise “biriktir toptan yap” oldu. 2012 yılı memur zamlarını da 3+3 olarak açıkladı. Güya toplu sözleşme yapılacaktı. Toplu sözleşmeye oturmadan tek taraflı rakam açıklamak neyin nesi?
Elektrik ve doğal gaza yapılan zam oranı piyasalara ortalama yüzde 13 yansıya bekleniliyor. Hükümet beklenen enflasyon üzerinde artış olursa bunu maaşlara yansıtacağını söylüyor. Her ne hikmetse temel tüketim malzeme fiyatları ne kadar katlarsa katlasın TÜİK bir yolunu bulup enflasyonu düşük göstermeyi başarabiliyor.
Temsil yetkisini elinde bulunduran sendikalar ise bu güne kadar bu Ali-Cengiz oyununu bozma konusunda kararlı bir hak arama mücadelesi ortaya koymuyor. Yanaşmacı sendikacılık düşkünlüğü ellerini kollarını bağlıyor. Her pazarlık masasından kayıplarla kalkıyorlar. Yine ekmeğimiz, emeğimiz, alın terimiz “işbirlikçiliğe”, iktidar “yandaşlığına ve yanaşmacılığına” peşkeş çekiliyor.
KDV HIRSIZLIK DEĞİLDE NEDİR
Çalışanın, dar gelirlinin sırtındaki doğrudan vergi ve adaletsizliği yetmiyor gibi bir de KDV vergisi ödüyoruz. Bu vergide dar gelirlinin gözünün yaşına bakılmıyor. Yaşam için zaruri yiyecek ve giyecek ürünlerinde herkesten aynı vergi alınıyor. Yani az kazanandan az, çok kazanandan çok alınmıyor. Elektrik, doğal gaz, su, ekmek, makarna, vs, giyecekte gelir durumuna bakılmadan herkes aynı vergiyi ödüyor. Şimdi kim kalkıp buna adalet diyebilir.
Asgari ücretle çalışanda, işsizde; ekmeğe, suya, elektriğe, doğal gaza zenginlerle eşitlenerek aynı vergiyi ödemek zorunda bırakılıyor. Bunlara ödenen vergileri gelir durumlarına orantıladığınızda dar gelirliler zenginlere oranla korkunç yükseklikte vergi ödemek zorunda bırakılıyor. Vergide hani kişinin gelir düzeyi esastı? KDV öderken gelir düzeyi neden esas alınmıyor?
İşsizi, asgari ücretle çalışını, dar gelirliyi zenginle eşitleyerek vergi ödetmek hangi vicdana, adalet anlayışına sığar!
Ailesinin geçimini kıt kınat sağlamaya çalışan kişiden KDV adı altında vergi almak zülüm değilse nedir? Dar gelirlinin kullandığı elektrikten “TRT vergisi” alıp spor yorumcularının, magazincilerin cebine binlerce lira basmak hangi vicdanın onaylayabileceği bir durumdur.
VERGİ İADESİ YENİDEN BAŞLATILMALI
Geçmişte vergi iadesi uygulaması vardı. Maksat elbette dar gelirliyi korumak değildi. Devlet toplayamadığı vergiyi bu yolla toplarken bahşiş niteliğinde vergi iadesinden yararlandırıyordu.
Vergi iadesi dar gelirliden alınan haksız ve acımasız verginin dar gelirliye tekrar iadesi için yeniden yapılandırılmalıdır. Dar gelirli yurttaşlara vergi iadesi yoluyla KDV’nin tamamını geri verilmelidir. Dünyada ekonomisi en büyük ilk on ülke içinde yer alan ülkemizin devasa ekonomisinin dar gelirlinin ekmeğini gasp etmesine herhalde ihtiyacı kalmamıştır!
Asgari ücretlilerden ve işsizlerden; elektrik, su, doğal gaz, ulaşım parası ise kesinlikle alınmamalıdır. Devletin bunlardan doğacak açığını kapatması için devasa bürokratik yapısını, arpalıklarını, sorumsuz harcamalarını birazcık küçültmesi yeterde artar bile.
Çalışanın, üyelerinin, yoksulların, güçsüzlerin, sesini çıkartamayanların, ezilenlerin, mazlumların, hak sahiplerinin, haklı olanların, yok sayılanların, dinine, diline, rengine bakılanların sesi olmayan, iktidar yalakası ve yanaşması, çıkarcı, işbirlikçi sendikacıları şiddetle kınıyoruz!!!
Külfetinde, nimetinde adil bir şekilde paylaşıldığı, özgür ve insanca yaşanabilir bir ülke için mücadelemiz kararlılıkla sürecektir.
ÖZGÜR EĞİTİM-SEN YÖNETİM KURULU
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM