Kültürel etkinlikler “mucizevi hap” değildir!

 

 

 

Kültürel etkinlikler maalesef eğitim sisteminin bürokratik cendereye alındığı başka bir sorun alanımız. Bugünlerde MEB’in aşırı yoğun gerekçesiyle hafifletmeye çalıştığı müfredatın yanında ayrıca herhangi bir zaman-ücret planlaması yapılmayan etkinlikler, öğretmenler

tarafından periyodik şekilde hayata geçirilmesi istenen uygulamalardır. Okul, İlçe, İl ve MEB’in hissiyatlarının-hassasiyetlerinin de işin içine karıştığı çetrefilli bir uğraş alanı artık.

 

Mevcut planlama içerisinde bir yerlere oturtulması başlı başına muamma olan bu uygulamalar zaten katılımcıları açısından biçimsel formaliteler hükmünde. Diğer tarafta bu formalitelerin işlevselliğini sorun etmek yerine yaşadığımız her türlü sosyal, ahlaki meseleyi çözecek yegâne sihirli güç olarak konumlandırılmaları ayrıca trajik bir durum arz ediyor. Değer aktarımıyla ilgili bir sıkıntı mı yaşıyoruz. Hemen konuyla alakalı bir etkinlik düzenleyiverelim kolaycılığına havale ediliyor iş. Sosyal hayatta cansızlaştığımız, güçsüzleştiğimiz, takatsiz kaldığımız bir durum mu oluyor. Hemen konuya ilişkin araya bir yarışma-etkinlik sıkıştırarak çözebileceğimizi uman bir naiflik var.

 

Öncelikle şunu görmemiz gerekiyor; Sosyal hayattaki sorunlarımızı, açmazlarımızı emir komuta, resmi yazı üzerinden giderme gibi bir kolaycılık kendini kandırmadır. İkincisi eğitim sistemimiz asli işini yapmaktan aciz vaziyettedir. Sırtına bindirilen yükü kaldırmaya mecali yok. Kendi asli işini çok iyi yapıyormuş gibi davranıp yeni yükler icat etmenin bir anlamı olamaz.

 

Okullarımızda sosyal-kültürel etkinliklerin olması elbette gereklidir, önemlidir. Ancak bunların yapılması için sağlıklı bir planlamanın yapılması elzemdir. İşi formalite olmaktan çıkaracak, gönüllü katılımın olduğu, uygun zaman, araç ve mekânın tahsis edildiği bir vasatı tesis etmek gerekiyor. Yapılan etkinlikler ile toplumun kültür-ruh dünyası arasındaki zıtlık giderilmeli ve yapılan etkinliklerin pedagojik boyutu önemsenmelidir. Toplumun dertlerini çözecek mucizevi hap kandırmacasına son verilerek yapılandırılmalıdır. Aksi takdirde kendisi biçimsel bir formalite olan eğitim sistemimiz herkesin “mış gibi yaparak” birbirini kandırdığı bir uğraş alanı olmaya devam edecektir.

 

21.11.2016

Abdulbaki DEGER

Özgür Eğitim-Sen Genel Başkanı