ÖĞRETMENLERİN EKDERSLERİ İYİLEŞTİRİLMELİ, NÖBET ÜCRETLENDİRİLMELİDİR!

 

 

 

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Sağlık Bakanlığı'nın "Şifa Veren Ele Vefa" programında "Sağlık çalışanlarına sürprizimiz var. Nöbet ücretini artırıyoruz. Sağlık çalışanlarının nöbet ücretlerine yüzde 50 zam yapılacak. Hekimlerin yanında diğer sağlık çalışanları da bundan yararlanacak" dedi. Kamu personel sisteminde sağlıklı, makul, eşgüdümlü bir politikanın hayata geçmesi anlaşılan mümkün olmayacak. Daha önce de bilindiği gibi “eşit işe eşit ücret” düzenlemesi kapsamında kamu çalışanları arasındaki ücret dengesizliğinin ve adaletsizliğin giderilmesine çalışılmıştı. Ancak anlamlı bir neticeye bağlanamadı süreç.

 

Şimdi yukarıdaki açıklamayı yapan Sayın Başbakan’ın yıllardır kamuoyunda tartışılan Öğretmenlerin ekders ücretleri, nöbet uygulaması ve bu bağlamda dile gelen nöbetlerin ücretlendirilmesi konusunu gündem etmemesi kabul edilemez bir durumdur. Üstelik aylardan beridir devam nöbet boykotu bu kadar canlı şekilde eğitim camiasının gündeminde iken. Hele hele Milli Eğitim Bakanlığı’nın tavır ve tutumları, eğitim camiasına yaklaşımları, camianın yaşadığı sorunlara olan duyarsızlığı akıl almaz bir niteliktedir. 

 

Normal koşullarda ilgili bakanlıkların kendi hizmet alanının ve çalışanlarının talep ve beklentileri doğrultusunda çalışmalar yürütmesi, yaşanan sorunlara çözüm üretmesi, sorunların takipçisi olması, sorunları devletin diğer kademelerinde ısrarla gündeme getirmesi ve çalışanlarının beklentileri doğrultusunda uygulamaya geçirilmesi için rol üstlenmesi beklenir. Malesef Milli Eğitim Bakanlığı tüm enerjisini kendi personelini, çalışanını devlet nezdinde itibarsızlaştırmaya harcamaktadır. Kendi kurumuna, kendi çalışanlarına karşı konumlanmış bir şekilde bu camianın talep beklentilerine duyarsız, çalışanlarına uzak ve soğuk duran devletin sözcülüğünü yapmaktadır.

 

Eğitim camiasının neredeyse tümünün ittifak halinde dile getirdiği konuların çözümünde insiyatif alma, Yürütme üzerinden uygulamaya dönüştürme yerine diğer bakanlıkların kaygılarını önceleyen tutumu eğitim camiasını derinden yaralamaktadır. MEB, Hükümetin bir bakanlığı olmakla birlikte temelde ilgili olduğu alanın sorunlarına karşı duyarlılık geliştirmelidir. Çalışanlarının hassasiyetine özen göstermelidir. İçe dönük baskılama, işi akışına bırakma sorumsuzluğunu işlevsel bir siyaset olarak görme yanlışlığını bir kenara koymalıdır.

 

Sağlık çalışanlarına verilen nöbet zammı eğitim çalışanlarına niçin verilmemektedir?

 

Eğitim çalışanlarının ek ders ücretllerine niçin adalet-hakkaniyet gözetilerek zam verilmemektedir?

 

Kurs ücretlerine yüzde yüz zam yapan akıl, hangi derin strtaejiye yaslanarak eğitim camiasını bundan mahrum bırakmıştır?

 

Kamu yönetimi ciddi bir iştir ve ciddiyet ister. Evrensel ilkelerin gözetilmesini talep eder. Hak, adalet, liyakati önceler. Emeği, vicdanı ve ahlakı gözetir, gözetmelidir. 

 

Büyük eğitim camiasının istismar edilmesine, gözardı edilmesine asla rıza gösterilemez. İlgili, yetkili, sorumlu tüm bileşenleri ÖZGÜR EĞİTİM-SEN olarak ahlak, adalet ve vicdan doğrultusunda görevlerinin başına çağırıyoruz.

                                                                                                                                                              Abdulbaki DEGER

Özgür Eğitim-Sen Genel Sekreteri