ÖZGÜR EĞİTİM SEN’DEN BİLGİLENDİRME SEMİNERİ

 

 

 

Özgür Eğitim-Sen, Batman Belediyesi konferans salonunda üyelerine yönelik eğitim semineri düzenledi. Seminere sendika genel başkanı Yusuf Tanrıverdi, Genel Sekreter Abdulbaki Değer, Genel Örgütlenme Sekreteri Ali Aydın, Özgür Eğitim-Sen şube başkanı Mustafa Sevinçer ile üyeleri katıldı.  Etkinlikte gündemdeki olaylar, eğitim sistemindeki yanlışlıklar, kılık kıyafet sorunu ile Roboski olayı ele alındı.  Özgür Eğitim-Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi okulların beyin yıkıma haline dönüştürüldüğünü belirterek “Okullarda çocuklar özgürlüğü öğrenmiyor ve adaleti, insanlığı öğrenmiyorlar. Bu eğitim sistemi bu toplumu bölüyor ve parçalıyor. Bu sistem inanç özgürlüğüne karşı kendini korumaya almış bir biçimde inançları yok sayıyor ve okulun kapısının içinden içeri koymuyor. Bu ülkede hala bir başörtüsü sorunumuz var. Çocuklarımız başı örtülü bir şekilde okullara gidemiyorlar” dedi.

Özgür Eğitim-Sen olarak 17.12.2012 tarihinde öğrencielre ve öğretmenlere yönelik başörtüsü yasağını ve erkek öğretmenlere üniforma dayatmasını içeren kılık kıyafet dayatmasına karşı her pazartesi tekrarlanan boykot başlattıklarını belirtti.

 

Seminerde Roboski olayına da değinilerek konuyla ilgili Meclis Alt Komisyonunda oyalamaların yapıldığı, suçluların yargı önüne çıkarılamadığı ve iktidarın olayın üstünü örtmeye çalışıldığı söylendi. 

 

Sendika olarak adil olmak zorunda olduklarını; yeryüzü cennetine inanmadıklarını, adalet ve özgürlük mücadelesinin de hiç bitmeyeceğini ifade eden Tanrıverdi; devletin sıkıntılı zorunlu bir aygıt olduğunu, devletin kanunlarla zaptı rapt altına alınmadığında zalimleşeceğini söyledi. Allah’ın adaleti emrediyor, biz de tüm hak sahipleri için adil olmaya çalışıyoruz.

 

ÖNEMLİ OLAN PARADİGMANIN DEĞİŞİMİDİR

 

Genel Sekreter Abdulbaki Değer de, Tük eğitim sisteminin değişim ve dönüşümüne değinerek, eğitimin Kemalist pozitivist paradigma doğrultusunda vatandaşlar yetiştirmek için kullandığı bir araç olduğunu söyledi. Devletin Tevhidi Tedrisat yasası ile Türkiye’deki eğitimi kendi tekeline alarak, farklı toplumsal yapılara hak tanımadığını, hükümetlerin değişmesine rağmen bu politikanın değişmediğini söyledi. Eğitim sistemini üç temel sorununa değinen Değer, anadil eğitimi, din eğitimi ve devletin tekelci müfredatını temel sorunlar olarak gördüklerini belirtti. Özgür Eğitim-Sen olarak, anadil eğitimi için hiçbir şart koşulmadan ortamın hazırlanması, din eğitim-öğretiminin devletin tekelinden çıkarılması, farklı toplum kesimlerinin de müdahil olduğu bir müfredatın hazırlanması gerektiğini savunduklarını söyledi.

 

DEĞER EKSENLİ SENDİKACILIK YAPIYORUZ

 

Örgütlenme Sekreteri Ali Aydın ise: Türkiye’de kamu sendikacılığına ve Özgür Eğitim-Sen’ in farklılığına değindi. Türkiye’deki STK ve sendikaların Türkiye’nin durumunu gösterdiğini, sendikaların siyasi parti uzantılarına dönüştüğünü, ideolojik temelli hareket ettiklerini ifade etti. Biri anadilde eğitimi savunurken başörtüsü problemine karşı tavır koyarken, diğerinin de dindar kimlikli olmasına rağmen başkalarının acılarına sessiz kaldığını belirtti. Özgür Eğitim-Sen’ in başkalarının acısına kayıtsız kalmayacağını, sistemin esaslı ve temelden dayattığı rollere karşı bir itiraz geliştirdiğini, adalet ve ahlak eksenli bir sorgulama yaparak, hayatın içinden bir sendikacılık yapmak istediklerini ifade etti. Özgür Eğitim-Sen’ in mazlumların her ortamda elinden tutarak, zalimin dönüştürme dayatmalarına karşı durarak köklü örgütlü bir yapının adı olduğunu söyledi.

​