Rotasyon Hangi Yaramıza Merhem Olacak?
Son bir yıldır müfredat, mülakat, atamalar, önlük, ÖMK vb. pek çok konuda tartışmalar yaratan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, yaptığı her hamle ile öğretmenlerin hayatını biraz daha zorlaştırıyor. Tıkanmış durumdaki eğitim sisteminin tüm dert yükünü öğretmenin sırtına yüklüyor. Sistemin ana öğesi olan öğretmenin yeni haklar elde etmesini sağlamak bir yana öğretmeni elindeki haklardan da mahrum ediyor.
Öğretmen yetiştirme düzeneği de yetişmiş insanını istihdam etme sistemi de çökmüş bulunan sistemin tıkanmışlığını, sadra şifa olamayacağı gibi sorunu daha bir içinden çıkılamaz hale getirecek önerilerle çözmeye çalışıyor.
Bir milyon iki yüz bin öğretmenin hayatını ilgilendiren çok önemli kararları kimseye danışmadan, kapalı kapılar ardında gizli saklı almayı tercih ediyor.
Dayatma biçiminde gelen yeni uygulamalardan biri de rotasyon meselesi. Bakan Tekin,müsteşarlığı döneminde gündeme getirip tepkiler nedeniyle uygulayamadığı öğretmenlerin rotasyonu konusunu bu kez ÖMK taslağı içerisine yerleştirerek kanunlaştırma yoluyla cebren uygulamaya çalışıyor. Buna göre bir öğretmen aynı okulda en üç, en fazla on iki yıl çalışabilecekmiş. Medyaya sızdırılan taslak maddelerine göre rotasyon önce öğretmenin bulunduğu ilçe içerisinde yer değiştirme şeklinde gerçekleşecekmiş.
Temelsiz, faydasız bir uğraş içine girip yüz binlerce öğretmenin huzurunu kaçırmaktan ne murat edilmektedir anlamak mümkün değil. Öğretmenin görev yaptığı ilçe içinde X okulundan Y okuluna yer değiştirmesinin ne taşrada çakılı kadro haline gelmiş öğretmenlere ne de eğitimin kalitesine faydası olacaktır. Çakılı kadro durumundaki öğretmenler yıllarca 2. veya 3. hizmet bölgelerinde çalıştıklarından dolayı çok yüksek puanları olmasına rağmen kontenjan verilmediği için yer değiştiremiyorlar. Yüksek puan ve kıdem işe yaramıyor zira il dışı tayinler açıldığında ilgili iller haritadan siliniveriyor. 20 yıldır bu durum değişmiyor maalesef. O yüzden bu rotasyon kararının taşradaki öğretmene imkân sunmak gibi bir amacı bulunmuyor.
Zorunlu hizmet tamamlandıktan sonra öğretmenin okul değiştirme hakkı kendi isteğine bağlı olmak durumundadır. MEB, şişmiş kadroları dağıtmak istiyorsa öncelikle norm fazlası öğretmen sorununu çözmek zorundadır. Sayıştay raporlarına da yansıdığı üzere MEB, öğretmen kadrolarının istihdamında ve dağılımında ciddi dengesizlikler ve planlama zafiyeti içerisinde bulunuyor. Yönetici ve öğretmen norm kadroları belirlenmiş olmakla birlikte uygulamada norma aykırı yapılan atamalar nedeniyle birçok kurumda öğretmen fazlalığı, buna karşın birçok kurumda da öğretmen açığı bulunuyor.
Bakanlık tarafından kadrolu öğretmenlerin ülke genelinde dengeli bir biçimde dağıtılamaması, norm kadro fazlası öğretmen sorununun aynı ilçede ve aynı alanda dahi çözülememesi, öğretmen ihtiyacının karşılanması amacıyla ücretli öğretmen istihdamına gidilmesine neden oluyor. Doğudaki öğretmenin tayini için açılmayan okullarda 70 bin ücretli öğretmen asgari ücretin altında çalıştırılıyor.
MEB sorun çözmek istiyorsa, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’yla verilen bir hak olmasına rağmen işlevsel olarak kullanılmayan becayiş uygulamasını aktif hale getirip öğretmenlerin kullanımına açarak işe başlayabilir. Hem sistem rahatlar hem de öğretmenlerin işi görülmüş olur.
Ancak MEB,esaslı meselelerin konuşulmasını önlemek için suni ve gereksiz gündemleri tartıştırıyor. Öğretmen istihdamına yönelik herkesin memnun olacağı çözümlere yoğunlaşmak yerine yüz binlerce çalışanı ve bu çalışanların eğitim gören çocuğunu yerinden edecek fakat çözüm olmayacak bir rotasyon uygulamasını dayatmayı tercih ediyor.
Özgür Eğitim-Sen olarak,MEB’i hiçbir derdimizi çözmeyeceği gibi yeni sorunlar üretecek olan rotasyon meselesinden vazgeçmeye, emek ve yetenek israfına yol açan istihdam politikasında köklü ve yapısal düzenlemelere gitmeye çağırıyoruz. Hiçbir sorunu gidermeyen geçici çözümlerle zaman kaybedileceğine “Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği” sil baştan değiştirilmeli ve hiç kimsenin mağdur edilmeyeceği, eşitlik ilkesine ve hakkaniyete dayalı hükümler ihdas edilmeli ve adaletli şekilde uygulanmalıdır.
Bekir Birbiçer
Özgür Eğitim-Sen MYK Üyesi