Vergi dilimi yolsuzluğuna son verin

Ülke olarak 24 Haziran seçimlerine kilitlenmiş durumdayız. Seçim çalışmalarının yoğunlaştığı bu günlerde partiler ve başkan adayları emekli ve çalışanların mali ve özlük haklarını iyilileştirmeye yönelik bir takım vaatlerde bulunuyorlar. 

Özgür Eğitim-Sen olarak gerek iktidar partisinin gerekse de muhalefet partilerinin bu vaatlerini dikkatle takip ediyor, notlarımızı alıyoruz. Memurların mali haklarına ilişkin yıllardır dile getirdiğimiz sorunların giderilmesine dair kısmi vaatler nedeniyle çalışanlar adına umutlanmakla birlikte iyileştirme çalışmalarının birbiriyle uyumlu olması gerektiğini düşünüyoruz. Mesela ek göstergenin 3000’den 3600’e çıkarılma sözü, memurun emeklilik maaşına olumlu yansıyacaktır şüphesiz. Ama memurun şu an kanayan yarası durumunda olan vergi dilimi uygulamasından dolayı uğradığı hak mağduriyeti hem maaş zammını hem de bu tarz mali konulardaki iyileştirmeleri eksik ve etkisiz kılmaktadır. 

Vergi dilimi mağduriyetini kısaca şöyle izah edelim;

Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen rakamlara göre bir memurun kazancı 14.800 TL’ye ulaştığı anda vergi dilimi yüzde 15’den yüzde 20’ye çıkarılıyor. Yani Mayıs ayından itibaren yüzde 5 daha fazla vergi ödemeye başlıyor. Bu uygulama sonucunda memurlar Temmuz ayında alacağı zammı iki ay öncesinden devlete vergi olarak ödemeye başlıyor. Yapılacak zam yüzde 4 iken vergi yüzde 5 artırılarak zam anlamsızlaştırılıyor ve çalışanın maaşı buharlaştırılıyor.

Öğretmenin aylık kaybı 450 TL

Geliri 34 bin lirayı bulduğunda da vergi ödemesi yüzde 7 daha artırılarak yüzde 27’ye çıkarılıyor. Yani Eylül ayı itibariyle yüzde 12’lik vergi artışı nedeniyle maaşının yüzde 27’sini devlete vergi olarak ödüyor. Bu da bir öğretmenin maaşından aylık yaklaşık 450 lira azalması anlamına geliyor.

Açıklanan Mayıs ayı enflasyon rakamlarına bakıldığında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12,15 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 11,10 artış gerçekleştiğini görüyoruz. Aynı şekilde son dönemde yaşanan hızlı döviz artışı nedeniyle değer kaybına uğrayan Türk Lirası’nın vatandaşa yaklaşık yüzde 20 fakirleşme olarak yansımasını düşündüğümüzde olayın vehâmeti ortaya çıkacaktır.

Vergi dilimi çalışanları yoksullaştırıyor

Toplu sözleşmede memura 2018 yılı için verilen yüzde 4+3.5 zam oranı, çalışanın enflasyona hiç olmadığı boyutta ezdirilmesine neden olduğu gibi kademeli vergi dilimi uygulaması da çalışanların gizli yoksullaşmaya tabi tutulmasına yol açıyor. 

Sözün özü şu ki vergi dilimi uygulamasındaki adaletsizlik; en fazla yüzde 15 ödenmesi gereken gelir vergisini yılın ilk dört ayından sonra yüzde 20, son dört ayında da yüzde 27 olarak ödemek zorunda bırakıyor. Refahtan pay alamayan, enflasyona yenik düşürülen, toplu sözleşmelerde çok cüzi zamlarla yetinmesi istenen memurların sırtındaki esas yükün vergi dilimi nedeniyle yaşadığı kayıplar olduğunun altını tekrar çizmek istiyoruz. 

Yukarıda özetlemeye çalıştığımız bu acı tabloya tüm partilerin ve başkan adaylarının dikkat kesilmesinde zaruret var. Sadece sayıları 3 milyona yaklaşan memurları baz aldığımızda bile aileleri de hesaba katıldığında göz ardı edilemeyecek orandaki bir seçmen kitlesinin kanayan yarasından bahsediyoruz. Memurların yanı sıra tüm çalışanların ortak derdi olan bu can yakıcı sorunu siyasetin-iktidarın ele almasını, değerlendirmesini ve çözüme kavuşturmasını bekliyoruz.

ÖZGÜR EĞİTİM-SEN olarak TÜM PARTİLERE ÇAĞRIDA BULUNUYORUZ!

Büyük mağduriyetlere yol açan vergi dilimi adaletsizliğinin sona erdirilmesini, 2017 Ocak ayı itibariyle vergi dilimi sabitlenen asgari ücretliler gibi tüm ÇALIŞANLARIN da vergi diliminin yüzde 15 olarak sabitlenmesini veya ikinci dilimin 14.800 TL gibi komik bir rakamdan en az 40 bin olacak şekilde makul bir seviyeye yükseltilmesini dile getiriyoruz. Ayrıca yapılacak zamların da vergi dilimi kaybı dikkate alınarak yapılmasını ve bu konudaki hak mağduriyetlerinin giderilmesini talep ediyoruz. SÖZ KONUSU adaletsizliği gündemine alan, meydanlarda dile getiren, gizli yoksullaşmanın en önemli faili olan bu uygulamanın yarattığı mağduriyetleri giderme noktasında çalışanların ikna edici bir söylemle muhatap olmayı beklediklerinin altını çizmek istiyoruz. 

13.06.2018

Bekir BİRBİÇER

Özgür Eğitim-Sen MYK Üyesi