Sivilleşme sivil anayasa ile mümkün (2012-01-03)
Yıllardır halkın iradesini hiçe sayanlar, halkı mantıksız bulanlar, aşağılayanlar, dışlayanlar ve onları işe yaramaz kalabalıklar olarak görenler karşısında kısacası Ergenekon zihniyeti karşısında hak, hukuk, ahlak, erdem ve özgürlük temelinde ortaya koyduğumuz kararlılığı sonuna kadar götürebilmeliyiz. Bu ülkede sivil, özgürlükçü ve içinde insani değerleri barındıran bir anayasa yazana kadar bu kararlığımızdan asla vazgeçmemeliyiz. Demokrasi konusunda ne kadar inatçı olduğumuzu herkesin bilmesi gerekir. Bu ülkenin Türk’üyle, Kürdüyle, Ermenisiyle, Alevisiyle, Sünni’siyle, İslamcısıyla, solcusu ve sağcısıyla hep birlikte huzur, barış ve özgürlük dolu bir gelecek adına yıllardır hepimizi mağdur eden Ergenekon zihniyetine karşı birlik olup sivil anayasa konusunda birbirimize destek olmalıyız. Bu ülkenin farklı farklı inanan ve düşünen renkleri olarak bunu başarmak durumundayız.
ÖZGÜR BİR PLATFORM
Sivil Anayasa kuşkusuz Türkiye’de bir dönüm noktası olacaktır. Fakat bu süreçte dikkat edilmesi gereken en önemli nokta yeni anayasanın tüm kesimlerin katılımıyla, görüş, öneri ve projeleriyle hayata geçirilebilmesidir. Bu sürece toplumun her kesiminden gelen kanaat önderlerinin, insan hakları savunucularının, eğitimcilerin, sivil toplum temsilcilerinin, siyasetçilerin, hukukçuların ve din adamlarının da katkısı sağlanmalıdır. Sadece anayasa konusunda değil Türkiye’de mevcut sorunların konuşulup, tartışıldığı, çözüm üretildiği bir kurulun mutlaka oluşturulması gerekiyor. Her kesimden insanın temsil edildiği bu kurul sorunların çözümünde ortaya koyduğu demokratik ve özgürlükçü tavırla ve ürettikleri projelerle hükümetlere önerilerde bulunmalıdır. İktidar partileri bugüne değin hep kendi ekibinden aydınların önerileri ve çözüm metotlarıyla meselelere yaklaştılar. Haliyle sorunlar tek bir bakış açısıyla değerlendirildiğinden hiçbir dönem demokrasi, sivil düşünce ve özgürlük alanlarında sağlıklı bir netice elde edemedik. Yani bir taraf hep mağdur edile geldi. Ancak son zamanlarda bu tutumun kısmen aşılmaya başlandığını söyleyebiliriz.. Artık herkesim taleplerini rahatlıkla dile getirebilmekte ve çözüm önerilerini sunabilmektedir.
EĞİTİM MİLİTARİZMDEN AYIKLANMALI
Bir ülkenin farklılıklarla barışık, özgür bireylerini yetiştirmenin yolunun kuşkusuz özgürlükçü bir anlayışla şekillenmiş, hukukun, insan haklarının, demokrasinin, bilimin, sanatın ve felsefenin doğru anlatımlarla kazandırıldığı bir eğitim sisteminden geçeceği bilinmelidir. Avrupa Birliği ülkelerinde gerek eğitimle ilgili gerekse insan haklarıyla ilgili ciddi sorunların yaşanmamasının altında bu eleştirilerin, hesaplaşmaların ve çözüm modellerinin uygulanması yatmaktadır. Sivil anayasanın konuşulmaya başlandığı ülkemizde ise mutlaka eğitim sisteminin de sivilleştirilmesi bu bağlamda dikkate alınmalıdır. Generallerin eğitime burnunu sokmadığı bir eğitim sisteminin önü mutlaka açılmalı ve eğitim kurumları militarizmin değil özgürlüğün kalesi olmalıdır.
DARBECİLERE KARŞI BİRLİK OLMALI
Bizler ülkemizin geldiği bu noktada artık korkularımızdan sıyrılarak geleceğe güvenle bakabilmeliyiz. Bu konuda her kesimle birlik olup evrensel hukuk, insan hakları ve ahlak kriterleri ölçeğinde hayat bulacak olan bir sivil bir anayasa konusunda ortak duygu ve düşüncelere sahip olabilmeliyiz. Ergenekon zihniyetinin sandığı gibi bizler sıradan insan kalabalıkları değiliz. Bizler topraklarımızda düşünce özgürlüğünün, insan haklarının, hukukun, erdemin ve ahlakın tam anlamıyla yerleşmesini istiyoruz. Tek tip uysal yurttaşlar yerine kendine güvenen, özgür, bilimle sanatla uğraşan şiir yazan, felsefe okuyan, farklılıklarıyla barışık adil bir devletin vatandaşları olmak istiyoruz. Eğitim sistemiyle, ekonomisiyle, birlikte yaşama projeleriyle, dünya standartlarında olmak artık bizim de hakkımızdır. Bu topraklarda hukukun üstünlüğünün geçerli olmasını, okullarından kaliteli bireylerin yetişmesini, düşünce ve inanç özgürlüğünün olmasını, adaletin ve özgürlüğün herkes için tesis edilmesini istiyoruz. Ve bu inançla kararlı adımlar atmak istiyoruz. Bu yüzden bu büyük tarihi fırsatı değerlendirmek ve sahiplenmek durumundayız.
devamı..http://yenisafak.com.tr/Yorum/?i=172510