Çorum Temsilciliğimiz adalet ve özgürlük için yola çıktı!

Serdar Efe, dün Çorum Gazeteciler Cemiyeti toplantı salonunda bir basın toplantısı düzenleyerek Özgür Eğitim-Sen’i kamuoyuna tanıttı. Efe, ‘Herkes için özgürlük, herkes için adalet’ anlayışıyla yola çıktıklarını belirterek “İmtiyaz ve çıkar sendikacılığına karşı adalet ve liyakat ilkelerinin esas alındığı ilkeli sendikacılık anlayışını savunuyoruz.” dedi.

İl Başkanı Serdar Efe’nin verdiği bilgilere göre Özgür Eğitim-Sen Çorum Şubesi’nin yönetim kurulunda Şube Sekreteri olarak Ömer İslam, Mali Sekreter olarak Barbaros Hız, Örgütlenme Sekreteri olarak Haluk Kıroğlu, Eğitim Sekreteri olarak Yılmaz Özkan, Basın Yayın ve Dış İlişkiler Sekreteri olarak Yücel Kayadibi ve Hukuk ve Toplu Görüşme Sekreteri olarak da Fahri Ergün görev alıyor.

İl Başkanı Efe, dünkü basın açıklamasında Özgür Eğitim-Sen Çorum Şubesi’nin kurulduğunu duyuyarak sendikanın amaçları ve ilkeleri hakkında bilgiler verdi.

Serdar Efe, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi: “Türkiye’de eğitim ve bilim çalışanlarının adaletle yönetilen özgür bir eğitim-öğretim ortamına kavuşabilmesi için sendikal faaliyet içerisinde olan; hukukun üstünlüğü anlayışıyla hareket eden; devleti ve bürokrasiyi bireyin hizmetinde olan bir araç olarak gören Özgür Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası’nı yani Özgür Eğitim- Sen’in Çorum İl Temsilciliğini kurmuş bulunuyoruz.

Özgür Eğitim-Sen olarak kendi bağımsız ve sivil kimliğimizle hareket etmeyi ilkemiz olarak görüyor; bürokrasi ve hükümetlerle çıkar ilişkisine girerek imtiyaz sağlamayı gayri ahlaki bir tutum ve davranış olarak kabul ediyoruz. Bu sebeple imtiyaz ve çıkar sendikacılığına karşı adalet ve liyakat ilkelerinin esas alındığı ilkeli sendikacılık anlayışını savunuyoruz.

Ülkemizde bugün yaşadığımız birçok ekonomik, toplumsal, kültürel ve siyasal sorunun taşıyıcısı işlevini gören Milli Eğitim sistemi doğru bir yaklaşımla analiz edilmeye muhtaçtır. Özü itibariyle katı bir ideolojik formasyona sahip olan Milli Eğitim anlayışı, tek tipleştirici bir niteliği haizdir. Farklı kimliklerin, inançların ve kültürlerin bir arada ve eşit haklarla yaşayabilmesinin önündeki en büyük engellerden olan bu anlayış, katı bir emir-itaat kültürü üretmektedir.

İnsanın düşünmesinin, sorgulamasının, üretmesinin, başka kimliklerle birlikte kimseyi ötekileştirmeden yaşanabilirliği kabul etmesinin önünde en büyük engel olarak gördüğümüz bu tek tipleştirici anlayışı kabul edilemez olarak değerlendiriyor ve bu anlayışın etkilerini taşıyan Milli Eğitim sisteminde köklü değişikliklere ihtiyaç olduğuna inanıyoruz.

Baskıcı, yasakçı, resmi ideoloji, dil, din, mezhep dayatan eğitim yerine; özgürlükçü, insan haklarına saygılı ve bireyi ön plana çıkartan, çoğulcu bir anlayış getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Saç biçiminden, ayakkabı tipine kadar tepeden tırnağa yönetmeliklerle bir insanı şekillendirmeye kalkışmak, onun tercihlerini yok saymaktır, onu kişiliksizleştirmektir.

Geçmişten miras “devşirme” mantığıyla hareket ederek; halkın çocuklarını alıp kendi ideolojisi doğrultusunda yoğuran ve ailesine, içerisinden çıktığı topluma, hatta kendisine yabancılaşmış sözüm ona “iyi vatandaşlar” üreten eğitim sisteminin insanımızı getirdiği durum ortadadır. “Kutsal Devlete” iman etmiş ve her daim onun tarafından güdülmeye muhtaç biçare zavallılar yetiştirmek için heba edilen onca emek ve imkân; üretken, farklılıkları hazmedebilen, devleti insanın hizmetinde bir araç olarak gören özgür fertler yetiştirmek için kullanılmalıdır.

“Herkes için adalet! Herkes için özgürlük” anlayışıyla çıktığımız bu yolda, dili, dini, ırkı, mezhebi, siyasi düşüncesi ne olursa olsun yukarda kısaca değindiğimiz ilkelerimizi benimseyen herkesi bizimle birlikte yol almaya; “adalet ve özgürlük” meşalesini birlikte yakmaya davet ediyoruz.”

http://www.corumhakimiyet.net/HaberDetay.aspx?ID=26908