LGS Başvuru Sayıları Sistemin Ölü Doğduğunun Göstergesidir

MEB’in Liseye Geçiş Sınavı için açıkladığı başvuru yapan öğrenci sayısı sisteme ilişkin eleştirilerimizin ve endişelerimizin ne kadar yerinde olduğunu göstermiş oldu. MEB, sınavsız sistem getireceklerini, mahalli yerleştirme sistemi hazırladıklarını ve adrese dayalı kayıt gerçekleştireceklerini dile getirdi. ‘Öğrencilerin sadece yüzde 10’u merkezi sınavla ‘nitelikli okullara’ yerleştirilecek, sınav stresinden çocuklarımız kurtulacak, etüt-kurs ihtiyacı duyulmayacak, servis sorunu da ortadan kalkacak.’ Yeni sistemin gerekçeleri bunlardı.

Yeni sistem varlık gerekçelerini karşılanmıyor

Yeni sistemin söylendiği gibi dikensiz gül bahçesi olamayacağını sadece açıklanan sınav başvuru sayısına bakarak dahi rahatlıkla anlayabiliyoruz. 1 milyon 200 bin civarında 8. Sınıf öğrencisinden 996 bin’i LGS sınavına girmek için başvuruda bulundu. MEB’in beklentisi 100-200 bin aralığında iken 8. Sınıf öğrencilerinin neredeyse tamamının sınava başvurması esasen sistemin uygulanmadan çöktüğünün resmidir. Hani çocuklarımız artık yarış atı olmaktan kurtulacak, sınav stresi çekmeyeceklerdi? Hani, artık çocukluklarını yaşayabilecek,  huzurla eğitim göreceklerdi? Şu an 1 milyon çocuk Haziran ayında artık kazanmanın iyice zorlaştığı bir sınava hazırlanıyor. Zira her çocuk ‘nitelikli’ bir lisede okumak istiyor, her ebeveyn de haklı olarak çocuğunun iyi bir üniversite kazanabilmesi için ‘nitelikli’ bir lisede eğitim görmesini arzuluyor.

Sınav stresi artacak

Bu durum ortadayken sınav sistemine dâhil edilen 1367 okulun 449 tanesi Meslek Lisesi, 297’si İmam Hatip Lisesi olarak belirlenmiş ki tercih edilmesi ve kontenjanlarını doldurabilmeleri çok mümkün gözükmüyor. 89 tane Sosyal Bilimler Lisesi seçilmiş fakat bunlar da cazip okullar olarak görülmemekte ve muhtemelen tercihte ilgi odağı olmayacaklar. Listenin diğer liselerinin de 303’ünü Fen Liseleri, 228 tanesini Anadolu Liseleri oluşturuyor. Yani birkaç İmam-Hatip ve Sosyal Bilimler Lisesini hariç tutarsak 1367 okulun aslında sadece 531 tanesi ‘’nitelikli okul’’ olarak nitelendirilebilir. Bu da sınava girecek öğrencilerin yüzde 10’unun değil yaklaşık yüzde 4’ünün sınavla iyi bir liseye yerleşebileceği anlamına gelmektedir. 1 milyon kişinin yüzde 4’e girmek için savaşacağı bir sınav içi sürecin nasıl çetin geçeceği kolayca tahmin edilecektir. Adı geçen 531 lisenin her birinin puanı da 500 üzerinden 495 puan civarına yükselecektir. Peki, hani sınav stresi son bulacaktı? Hani öğrenciler istedikleri okula yerleşecekti? Hani çocuklarımızın çocukluklarını yaşamasının önündeki en büyük engel olan sınav büyük çoğunluğun gündeminden çıkacaktı?

Uyarmıştık yine uyarıyoruz!

Görüldüğü üzere yeni LGS sisteminin açıklanan başvuru verileri bile dikkate alındığında işlevsiz kalacağı açıktır. Görünen köy kılavuz istemez. Sistemin varlık gerekçeleri ile yeni düzenleme arasında makul, mantıklı bir bağın olmadığını ve nihayetinde ülke olarak zararlı çıkacağımızı Özgür Eğitim-Sen olarak defaten dile getirmiştik. Ülkenin ve milyonlarca çocuğun geleceğine yazık ediliyor. Birkaç lokal müdahale ile işleyen bir sistemi kaldırıp yerine büyük bir kaosun kapısını aralarak binlerce kaliteli okulu sıradan ve niteliksiz hale getirecek mahalli yerleştirme sistemini getirmek büyük bir vebaldir, yerli ‘kayıp kuşaklar’ yaratmaktır.

Özgür Eğitim-Sen olarak; memleketin eğitim sistemine ve çocuklarına büyük zarar verecek bu sistemin yeniden gözden geçirilmesi gerektiği çağrısında bulunuyoruz. Yol yakınken başta öğrencilerimize olmak üzere eğitimimize ve ülkemize hizmet etmeyecek bu sistemi uygulamaktan vazgeçelim.

24.04.2018

Bekir BİRBİÇER

Özgür Eğitim-Sen MYK Üyesi